Yıllar önce girişimci John Doerr, Segway'in "internetten daha büyük" olacağını öngörmüştü. İlk elektrikli iki tekerlekli scooter olarak tanıtılan Segway, ilk başta devrim niteliğinde bir yenilik olarak büyük umutlar taşıyordu. Ancak zamanla bu projede bekleneni veremediği anlaşıldı.
Segway'in amacı, büyük ve hantal araçların yerine geçerek şehir içi ulaşımda bir devrim yaratmaktı. Fakat şehirlerdeki mevcut ulaşım alternatifleri — bisikletler, scooterlar ve yürüyüş — zaten oldukça konforluydu. Segway'in sunduğu avantajlar, alternatiflerle karşılaştırıldığında yetersiz kaldı.
- Hız: İlk nesil 'PT' modeli saatte yaklaşık 16 kilometre hız yapabiliyordu.
- Menzil: Yaklaşık 16 kilometre menzil sunuyordu.
- Denge Teknolojisi: Eğimi algılayan ve jiroskop kullanan teknoloji ilginç olsa da, insanlar kendi dengelerini sağlamakta oldukça başarılıdır.
Segway, kullanıcılarına modern bir görüntü sunmayı hedefliyordu. Ancak gerçekler, insanların bu aracı kullanıldığında "güvenlik görevlisi" gibi görünmelerine neden oldu. Bu algı, Segway'in toplumda benimsenmesini engelledi.
Beklenen yıllık 500.000 satış rakamı gerçekleşmedi. 2009 yılında İngiliz bir iş adamına satılan şirket, kısa bir süre sonra kapandı. 2020'de ise üretim tamamen durduruldu. Toplamda yalnızca 140.000 Segway üretildi.
Hedefleri büyük olan Segway, şehir içi ulaşımda devrim yaratmak istemiştir; ancak sunduğu avantajlar yetersiz kalmıştır. Kullanıcı algısı ve pazara sunuş biçimi ile ilgili sorunlar, projenin beklenen başarıyı elde edememesine yol açmıştır. Sonuç olarak, beklentilerin çok altında kalan Segway, unutulmaz bir başarısızlık hikayesi olarak tarihe geçmiştir.