SV-1'e binmek başlı başına bir zorluktu. Zira 41 kilogram ağırlığında martı kanadı kapıları açmak oldukça güçtü. Hidrolik silindir sistemi bu işi kolaylaştırmak amacıyla tasarlandı, ancak çoğu zaman arızalıydı. Bu durum, yeni sahiplerini 10.000 dolarlık spor arabalarının içinde mahsur bırakıyordu. Günün sonunda, bu durum aracın kazaya karışmasından daha az sıkıntılıydı.
SV-1'in direksiyonuna geçmeyi başarabilseniz bile, aracın çalışmaması ihtimali oldukça yüksekti. Bricklin, Kanada'nın New Brunswick bölgesinde sıfırdan bir fabrika kurmuştu. Ancak bu gibi bir ortamda karmaşık bir arabayı üretmek, yeterince deneyimli bir iş gücü olmadan mümkün değildi.
Aracın devrim niteliğindeki fiberglas panelleri, zamanla bükülerek sahiplerinin yağmurlu havalarda yola çıkmasını engelledi. Farlar ise genelde açılmadığı için gece sürüşleri imkânsız hale geliyordu. SV-1, hareket edebilse bile oldukça yavaş gidiyordu; bu durum da yüksek hızda kaza yapmayı zorlaştırıyordu.
Bricklin, yılda 12.000 araç üretme sözü vermişti, fakat finansal sorunlar nedeniyle yalnızca 3.000'den az SV-1 üretildi. Paradoksal bir şekilde, satın alınmayan bir araba, en güvenli araba olarak anılmaya başladı.
Özet: Bricklin SV-1, iddialı güvenlik vaatlerine rağmen, üretim kalitesi sorunları ve çalıştırma problemleriyle anıldı. Sonuç olarak, üretimi durdu ve bu araç, bir efsanevi başarısızlık olarak tarihe geçti.