Merhaba otomobil tutkunları! Baştan söyleyeyim, Rolls-Royce yine çok konuşulacak bir yatırıma imza attı. Goodwood tesisine 300 milyon sterlinin üzerinde bir yatırım yapıyorlar. Amaçları, kişiselleştirilmiş araç üretimini artırmak. Bu devasa yatırım, markanın 2003'teki kuruluşundan bu yana yapılan en büyük finansal hamle. Ayrıca, tam elektrikli bir geleceğe hazırlık yapıyorlar. Spectre modelinin ardından, 2025'te yeni bir tam elektrikli araç piyasaya çıkacakmış.
Tahmin edersiniz ki, böyle bir marka söz konusu olunca müşteri talepleri de oldukça yüksek. Bu artan talep, Rolls-Royce'u üretim kapasitesini artırmaya yönlendirdi. İlk başladıklarında, 2003 yılında, sadece 300 kişiyle günde bir araç üretiyorlarmış. Şimdiyse tam 2500 çalışanla günde 28 araç üretiyorlar. Müşterilerin istekleri arasında ise milyon dikişli detaylar ve altın kaplama eklentiler gibi çok çeşitli talepler yer alıyor. Bu durum, markayı sürekli yeni yetenekler geliştirmeye itiyor.
Gelelim pazarın nabzını yoklamaya. Rolls-Royce'un kişiye özel araçlarında en büyük ilgi, Orta Doğu pazarından geliyor. Onu Kuzey Amerika ve Avrupa takip ediyor. Geçen yıl en çok tercih edilen modeller ise Cullinan, Spectre ve Ghost olmuş. Phantom modeli ise nadir bulunabilirliği ile dikkat çekiyor.
Peki bu muhteşem araçlar nasıl şekilleniyor dersiniz? Müşteriler ilhamlarını doğal fenomenlerden, Rolls-Royce'un zengin marka mirasından, kişisel dönüm noktalarından ve hatta klasik filmlerden alıyorlar. Şimdi size bir soru: Hayalinizdeki kişiye özel Rolls-Royce'u nasıl tasarlardınız?
Özetle, Rolls-Royce'un Goodwood tesisine yaptığı yatırım, hem kişiselleştirilmiş otomobil talebine başarılı bir yanıt verirken hem de elektrikli araçlar için altyapıyı güçlendiriyor. Artan çalışan sayısı ve dünyanın dört bir yanındaki müşteri talepleri ise markanın lüks segmentteki güçlü konumunu sağlamlaştırıyor. Ne dersiniz, bir Rolls-Royce almak için yeterince ikna oldunuz mu?