Neyse ki, Prodrive devreye girdi. Eibach yaylar, Bilstein amortisörler ve 19 inç jantlarla donatılan Brera S modeli, 2.2 litre 4 silindirli versiyonunda 35 kg, 3.2 litre V6 versiyonunda ise 100 kg hafifledi. Sadece 500 adet üretilen Brera S, İtalyan stilini İngiliz dokunuşuyla birleştirdi.
Bu yazıda ise standart 2.2 modelle yoldayım. Modern araçlarda göremediğimiz ağır direksiyon tuşları ve minimalist bir gösterge paneliyle araba kullanmanın keyfini çıkarıyorum. İnsanla makine arasındaki mesafe nasıl bu kadar açıldı?
Her ne kadar hızlı veya çevik olmasa da, Brera çevresindekileri kendine hayran bırakıyor. Ama birden debriyajın yumuşadığını fark ediyorum. Koku mu geliyor? Alfa sahibi olmak işte böyle: mutluluk, kaos ve endişe sırayla geliyor.
Kenarında mola verirken, Brera'nın gerçekten hayran olunacak bir araba olup olmadığını düşünüyorum. Evet, beni farklı bir şekilde etkiledi. Ancak arabayı en iyi duvarda izlemek olduğunu anlıyorum.
Alfa Romeo Brera, çekiciliği ile her zaman etkileyici bir model olmuştur. Ancak mühendislik açısından aynı başarıyı gösterebilmiş değil. Prodrive’ın dokunuşuyla yeniden canlanmasına rağmen, Brera'nın gerçek büyüsü posterlerde yaşıyor, garajlarda değil.