Aptera'nın en çarpıcı özelliklerinden biri, elbette aerodinamik tasarımı. Yalnızca 1000 kg ağırlığındaki bu araç, küçük bir batarya ile tam 400 mil gidiyor. Üstelik aracın dış yüzeyini kaplayan güneş panelleri, size her gün fazladan 40 mil kazandırıyor.
San Diego'nun hemen yakınlarındaki Carlsbad'da hayat bulan Aptera, aslında 2006'da yola çıkmıştı. Ancak, şirket bazı zorluklarla yüzleşti ve 2019'da yeniden toparlandı. CES'deki tanıtımlarıyla dikkatleri bir kez daha üzerine çektiler. Aptera, elektrikli araç kullanıcılarının en büyük korkularından biri olan menzil kaygısını ortadan kaldırmayı hedefliyor ve bunu ciddi bir iddia olarak ortaya koyuyor.
Bu aracın fark yaratan unsuru tabii ki güneş enerjisi desteği. Sistem, günlük 40 mil ve yıllık yaklaşık 10.000 mil menzil sağlıyor. Ortalama bir Amerikan'ın günlük 30 mil yolculuk yaptığını düşünürsek, bu epey etkileyici bir rakam. Güneş enerjisi, şarj istasyonlarına olan bağımlılığı önemli ölçüde azaltabilir.
Ufak bir test sürüşü yaptığımızda, Aptera'nın normal bir otomobil gibi hissettirdiğini fakat biraz daha sesli olduğunu fark ettik. 201 beygir güç üreten, ön tekerlekten çekişli bu ilk modellerde, ağırlığı düşük tutmak için karbon fiber kullanılıyor.
Yılın sonunda 400 mil menzilli modeli üretmeye başlayacak olan Aptera, fiyatları da özel indirimlerle daha ulaşılabilir hale getirmeyi planlıyor. Şu an için 50.000'e yakın ön sipariş bulunduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Sonuç olarak, Aptera'nın üç tekerlekli ve güneş enerjili elektrikli aracı, biraz sınırlı bir kitleye hitap ediyor gibi görünse de, günlük kullanımda ciddi bir rahatlık sağlamayı vaat eden yenilikçi bir çözüm sunuyor. Eğer doğayı seven ve geleceğe yatırım yapan bir araç arıyorsanız, Aptera'yı kesinlikle incelemelisiniz.