- JLR (Jaguar Land Rover): Üretiminin %25'ini ABD'ye ihraç ediyor ancak ABD'de bir fabrikası bulunmuyor. Bu durum, JLR'yi ciddi şekilde etkileyecek. İngiltere'de yapılacak bir ticaret anlaşması çok da etkili olmayacak, çünkü en çok satan modeli Defender, Slovakya'da üretiliyor.
- Lotus: Lotus Eletre ve Emeya Çin'de üretiliyor, bu da ABD pazarında kayıplara neden olacak.
- Mini: İngiltere ve Almanya'da üretim yapılıyor. Ancak ABD'de yerel markalarla rekabet etmek zorunda.
- Audi: ABD’de üretim yapmıyor; en çok satan modeli Q5, Meksika'da üretiliyor.
- General Motors: Meksika ve Kanada ile serbest ticaretten faydalanmıştı, ancak şimdi düşük üretim oranları sorun oluşturuyor.
- Volkswagen: ABD’de büyük bir fabrika bulunsa da, satışlarının üçte ikisi yurtdışında üretiliyor.
- Rolls-Royce: ABD'li müşterileri yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalacak.
- Tesla: Tüm araçlarını ABD'de üretiyor, bu yüzden tarife etkisi en az düzeyde.
- Rivian: Tüm araç üretimini ABD'de yapıyor, bu da kendisine avantaj sağlıyor.
- Ford: Yerel üretimi oldukça yüksek. Yurtdışındaki operasyonları da bağımsız şekilde çalışmaya devam edebiliyor.
- Nissan: ABD'de sağlam kökleri olmamasına rağmen fiyat baskısıyla karşılaşabilir.
- McLaren: ABD'de bir üretim tesisi olmasa da, el yapımı ürünlerinin değer kazanması durumu kurtarıyor.
- Aston Martin: McLaren'inkine benzer bir strateji ile krizlere karşı olumlu bir tutum sergiliyor.
- Hyundai ve Kia: ABD'deki yüksek üretim kapasitesi sayesinde avantajlılar.
Özet
ABD'nin %25 araç tarifesi, küresel otomobil devleri için büyük sıkıntılara yol açıyor. JLR, Lotus ve Audi gibi markalar bu durumdan olumsuz etkilenirken; Tesla, Rivian ve Ford gibi markalar bu tarifeden kazançlı çıkacak. Otomotiv sektörü, bu zorluklarla başa çıkabilmek için stratejilerini yeniden gözden geçirmek durumunda kalacak.