Aston Martin, 66 yıl aradan sonra Le Mans'ta ilk genel zaferini elde etmek için kolları sıvadı. 2025 Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'nda yarışacak iki otomobiliyle birlikte, Amerika'daki IMSA organizasyonunda da üçüncü bir araçla sahada olacak. Valkyrie'nin bu versiyonu, WEC kurallarına uygun şekilde 6.5 litrelik V12 motoru ile 680 beygir gücü sunuyor.
Valkyrie, sahada yer alan tek V12 araç olarak ön plana çıkıyor. Yakıt verimliliği için Cosworth motorun tork eğrisi titizlikle ayarlandı. Standart yapıdan farklı olarak, Xtrac şanzımanla desteklendi ve hızlı yakıt doldurma, yüksek hızlı pnömatik kriko sistemi gibi önemli özelliklerle donatıldı. Ayrıca, Michelin Pilot Sport 18 lastikleriyle de Le Mans kurallarına tamamen uygun hale getirildi.
Aston Martin, Harry Tincknell ve Tom Gamble ile tüm WEC kampanyasında yarışırken; Marco Sorensen ve Alex Riberas diğer aracı paylaşacak. Ross Gunn ve Roman de Angelis ise IMSA'da görev alacak, Le Mans için diğer iki WEC takımına katılacak.
Aston Martin CEO'su Adrian Hallmark, Le Mans'a dönüşün markanın ruhunu yansıttığına dikkat çekiyor. Valkyrie, karayolundan doğarak WEC ve IMSA'da zirveye oynamak için tasarlanmış tek hiper otomobil olarak, markanın bir asırlık spor mirasını temsil ediyor.
THOR'un yönettiği fabrika programı, GT3 kategorisindeki Vantage tecrübelerine dayanıyor. Ancak, Ferrari, Toyota ve Porsche gibi büyük rakiplere karşı bu mücadelenin kolay olmayacağı açık. Aston Martin, sürdürülebilir bir başarı peşinde. Endurance motorsport'un başındaki Adam Carter, bu zorluğu olumlu buluyor ve güçlü rekabete karşı zaferin gerçek bir başarı olduğunu vurguluyor.
Yarış gününe beş aydan az kaldı ve bu büyük mücadele için hazırlıklar hız kesmeden devam ediyor. Bu devasa yarış, motorsport dünyasında ses getirecek.
Özet: Aston Martin, 66 yıl aradan sonra Le Mans zaferini hedefleyen yenilikçi Valkyrie ile yarış dünyasına geri dönüyor. Güçlü V12 hiper otomobil, önemli değişikliklerle önceki başarılarını aşmayı amaçlıyor ve zorlu rakiplerle mücadelesini sürdürüyor. CEO Adrian Hallmark, Valkyrie'nin markanın bir asırlık spor mirasının sembolü olduğunu vurguluyor.