Öncelikle, ABD'li otomobil üreticileri, Kanada ve Meksika'daki montaj tesislerinde aktif olarak faaliyet gösteriyor. Örneğin, General Motors'un Meksika'daki Ramos Arizpe tesisinde Chevy Blazer EV ve Equinox EV modelleri üretiliyor. GM'nin San Luis Potosí tesisinde ise Chevy Equinox ve GMC Terrain modelleri çıkıyor. Benzer şekilde, Ford'un popüler Bronco Sport ve Maverick modelleri Meksika'daki Hermosillo tesisinde üretilirken, elektrikli Mustang Mach-E Cuautitlán Izcalli'den yola çıkıyor.
Stellantis ise Kanada'daki Windsor tesisinde sedanlar ve vanlar üretirken Meksika tesisinde Ram HD kamyonet ve ProMaster van'ları üretiyor. Bu markaların üretim süreçleri, gümrük vergileri nedeniyle karmaşık bir hâl alabilir.
Tabii sadece ABD'li üreticiler değil, yabancı markalar da bu durumdan etkilenecek. Toyota'nın Kanada'dan ABD'ye Lexus RX ve NX SUV'leri ihraç ettiğini ve Toyota Tacoma'nın yalnızca Meksika'daki iki fabrikadan çıktığını biliyoruz. Honda ve Mazda gibi başka yabancı üreticiler de Kanada ve Meksika'da üretim yapıyor.
Ayrıca, Mercedes-Benz, Audi ve BMW gibi lüks araç üreticileri de Meksika'daki üretim tesisleriyle pazarda yer alıyor. Dolayısıyla, bu markalar da Trump'ın vergi önlemlerinden etkilenecek.
Trump'ın planladığı tarifeler, ABD pazarında araç fiyatlarının artmasına ve model arzında daralmaya yol açabilir. Bu değişiklikler tedarik zincirlerini bozarak otomotiv sektöründe iş kayıplarına neden olabilir. ABD araç piyasası, bu önlemler nedeniyle geniş çapta ve olumsuz bir şekilde etkilenebilir. Dolayısıyla, otomobil almak ya da satmak gibi bir planınız varsa, bu öneriyi dikkate almakta fayda var. Ekonomik dinamiklerdeki bu tür değişikliklerle, otomotiv dünyasında yeni denge arayışlarını görebiliriz.