Bu modelde dört tekerlekten çekiş sisteminden vazgeçiliyor ve yalnızca arka çekiş özelliğiyle sunuluyor. Tek motorlu Long Range versiyon, 0'dan 60 mil/saat hızlanmayı 6.2 saniyede tamamlarken, AWD versiyonu bu hıza 4.1 saniyede erişiyordu. Ekstra menzil sağlayan yumuşak tonneau kapağa ihtiyaç duyarken, daha büyük jantlar menzili daha da aşağı çekiyor. Gerçek yaşam koşullarında yapılan testlerde ise, Cybertruck vaadettiği menzil değerlerine dahi ulaşmakta zorlanıyor.
Motor eksikliği, çekiş kapasitesini de etkiliyor. Long Range modelinin çekiş kapasitesi 7,500 pound ile sınırlı; bu, diğer modellere göre 3,500 pound daha az. Yük kapasitesi ise 2,006 pound seviyelerine düşüyor. Ayrıca, adaptif hava süspansiyonu yerine sabit coil yaylar tercih edilmiş, bu da sürüş konforunu ve yerden yüksekliği olumsuz etkileyebilir.
Model, adaptif süspansiyon sistemi ile birlikte birçok özelliği de kaybediyor. Yatağa entegre prizler, L-Track bağlama sistemi, "premium" iç aydınlatma gibi özellikler yok. İç mekanda deri döşemeler yerine, sadece ön koltukların ısıtıldığı bir sistem mevcut ve havalandırma özelliği de kaldırılmış. Ses sistemi ve diğer iç donanımlar, en basit halleriyle geliyor.
Tesla başlangıçta Cybertruck’ın fiyatının 40,000 dolara kadar düşeceğini vaat etmişti. Ancak Long Range modelinde yapılacak daha fazla kesinti görünmüyor. Batarya boyutunun küçültülmesi veya kısa vadeli indirimler dışında fiyatların daha da düşmesi pek olası görünmüyor.
Sonuç olarak, Tesla Cybertruck'ın RWD Long Range modeli, daha uygun fiyat etiketine rağmen eksik özellikleri nedeniyle pek de ideal bir seçenek olmayabilir. Tasarruf etmek isteyenler, performans ve kullanım rahatlığından ödün vermeyi göze almalı. Herkesin kararını dikkatle vermesi dileğiyle!