ABD Başkanı Donald Trump, Kanada ve Meksika'dan ithal edilen ürünlere %25, Çin'den ithal edilenlere ise %20 oranında tarife uygulamaya başladı. Bunun yanı sıra, demir ve alüminyum için %25'lik bir tarifenin de yolda olduğu belirtiliyor. Bu adımlar, hedeflenen ülkelerden karşı tarifelere yol açtı ve söz konusu değişiklikler, otomotiv endüstrisini olumsuz etkiledi.
Anderson Consulting, araç fiyatlarının 4,000 ile 10,000 dolar arasında artabileceğini öngörüyor. Stoklar azalırken, otomobil üreticileri genellikle daha düşük donanım seviyesindeki modelleri üretimden kaldırmayı tercih edebiliyor. S&P, tarifelerin yalnızca iki hafta süreceği olasılığının %70 olduğunu belirtiyor.
Tedarik zinciri üzerinde büyük bir etki yaratacak bu tarifeler, önemli parçaların eksikliğine bağlı olarak üretimi durdurabilir. Birçok tedarikçi, ekstra maliyetleri karşılamakta güçlük çekebilir. Tarife artışları aynı zamanda sınır geçişlerindeki gecikmelere de yol açabilir.
Üretimi ABD’ye kaydırmak, ne yazık ki kolay ve hızlı bir süreç değil. Bazı araçların sadece etkilenen ülkelerde üretildiği göz önüne alındığında, hızlı bir alternatif bulmak pek mümkün olmayabilir. Yeni fabrikaların inşası ise hem maliyetli hem de zaman alıcıdır.
Bu tarifeler, 2026 yılında yeniden müzakere edilecek olan USMCA anlaşmasına baskı oluşturabilir. Trump’ın, ABD içerik gerekliliklerini artırma ve Meksika işgücü taleplerini yükseltme niyeti taşıdığı ifade ediliyor.
Otomotiv sektörü, belirsizlikler ve ek maliyetlerle karşı karşıya kalırken, 2025 yılı için zorlu bir süreç geçirmekte. Araç fiyatlarında artış yaşanması ve tedarik zincirindeki değişikliklerin daha fazla zorluk yaratması bekleniyor. Tarife uygulamaları, sadece bugünü değil, geleceği de geniş ölçüde etkileme potansiyeline sahip.