Alman arabalarına olan ilgim ortada, ama diğer ülkeler de otomotiv dünyasında önemli yerlere sahip. Alman markaları, çoğu şeyi kendileri icat etmiş gibi gösterme eğiliminde. Örneğin, Mercedes M-Serisi'ni ilk lüks arazi aracı olarak lanse ettiğinde, sanki Range Rover ve Jeep Wagoneer hiç yokmuş gibi davranıldı. Audi, A5 Sportback'i ilklerinden biri olarak tanıttı fakat Mondeo Ghia ve diğerlerini nereye koyacağız? BMW ise X6'yı ilk coupe-SUV olarak sundu, peki ya 2005'teki SsangYong Actyon?
Volkswagen, Golf GTI'nin ilk "hot hatch" olduğunu iddia etmek zorunda değil. Golf GTI, sınıfındaki öncülerden biri olarak kabul ediliyor ve VW de bu mirası sürdürüyor; hatta 50 yılın ardından yayımlanan broşürlerde bile bu unvan korunuyor. Golf GTI'nin her neslinde bağlı kaldığı GTI versiyonunu sunarak VW, bu formatı sürekli kıldı. Rakipleri sigorta, hırsızlık ya da diğer tüketici endişeleri nedeniyle bu istikrarı sağlayamazken, VW sadık kalmayı başardı. Bu yüzden, çoğu insanın aklına ilk gelen Golf GTI oluyor.
Ancak, bu tam olarak doğru değil. Golf GTI'nin ilk sahiplerine ulaşmasından haftalar önce Renault 5 Alpine piyasadaydı. Golf GTI'nin ilk defa 1975 Frankfurt Otomobil Fuarı'nda tanıtılması tarihi bir an oldu. Daha geriye gidersek, 1974'te çıkan Simca 1100 Ti ve 1971 yılındaki Autobianchi A112 Abarth örneklerini de görebiliriz.
Sonuçta, burada önemli olan önden çekişli ve gerçek bir arka kapıya sahip olan modeller. Ancak tarihin her zaman kazananlar tarafından yazıldığını unutmamak gerek.
Volkswagen Golf GTI, genel olarak ilk "hot hatch" olarak bilinse de, tarih bu efsaneyi tam anlamıyla doğrulamaz. Renault 5 Alpine, Simca 1100 Ti ve Autobianchi A112 Abarth gibi modeller, Golf GTI’den önce bu segmentte yer aldı. Ancak, VW'nin istikrarı ve ürün çizgisindeki süreklilik, Golf GTI'yi bu algının lideri haline getirdi.