Son yıllarda birçok otomobil üreticisi motor bölmelerini siyah plastik kapaklarla kaplamayı tercih ediyor. Lexus’un mevcut LS 500 modeli ise bu konuda zirvede. İçinde aslen çift turbolu 3.4 litre V6 motor bulunsa da, dışarıdan bakıldığında bunu anlamak oldukça zor.
Yüksek performanslı otomobillerin tasarımcıları, büyük V12 motorların yalnızca sesleriyle değil, görünüşleriyle de birer sanat eseri olması gerektiğini savunuyor. Ancak Jaguar, 1970’lerde bu gerçeği unuttu gibi görünüyor. XJS’in kaputunu açtığınızda, karmaşık bir kablo ve hortum labirentiyle karşılaşıyorsunuz.
Porsche 911’in 996 neslinde arka kaputu açtığınızda, düz altı motorun pek görünmediğini göreceksiniz. 991 ve güncel 992 modellerinde ise, sadece birkaç fan gözler önüne seriliyor.
Eğer GT40 ile karşılaşır ve arka kapak altında ne olduğunu sormak isterseniz, sizi bekleyen yalnızca turuncu yüksek voltaj kabloları ve metal bir kutu olacak; dolayısıyla hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Elektrikli restomod projeleriyle ilgili zorluklar burada başlıyor.
Motor kapağını açmak için kılavuz okumak ya da YouTube videosu izlemek gerekiyorsa, muhtemelen en gösterişli motor bölmesiyle karşı karşıya değilsiniz. Üçüncü nesil Boxster’ın motoru da pek etkileyici değil.
Morris Minor’ın motor kapağını açtığınızda, A-serisi motorun kaybolmuş görünümü düşük heyecan seviyesini beraberinde getiriyor. Bu alana bir LS V8’in sığabileceği hissi hemen ortaya çıkıyor.
1969 model Ford Capri, Essex V6 motoru ile donatılmak üzere tasarlanmıştı. Ancak önceden Crossflow Kent dört silindirli motor ile donatıldığında, performansı pek etkileyici olmuyordu; 50 beygir gücünün altında kalıyordu.
Güçlü görünümüne rağmen, 412 beygir gücündeki ikiz turbo 3.0-litre V6 motorunun olduğu belirtilen Bronco Raptor’un kaputunu açtığınızda, tüm bu hortumların altında motoru bulmak hayli zorlaşıyor.
Otomotiv dünyasında bazı motor bölmeleri, görünüm açısından hayal kırıklığı yaratabiliyor. Orta motorlu spor otomobillerden ikonik Porsche'lere, modern elektrikli araçlardan klasik otomobillere kadar, çoğu zaman motorun gerçek doğası kayboluyor. Bu durum, otomobillerin tasarımında estetik kaygıların, teknik unsurlarla nasıl çeliştiğini gözler önüne seriyor.